BAŞARIYA KOŞAN| DOKTORLARIMIZ
Giriş Tarihi : 03-04-2016 12:09

'Avrupa Sancar'a gebe'

Heidelberg Üniversitesi Prof.Dr. Ziya Kaya: Türkiyeli bilim insanlarımızın araştırmaya önem vermesini ilgiyle izliyorum

'Avrupa Sancar'a gebe'
***
Prof. Dr. Ziya KAYA

1971 – Gemerek/Sivas doğumlu. 3 yaşında Almanya’da bulunan ailesinin yanına geldi. Wendlingen a.N. şehirinde Gymnasiuma okudu, Abitur yaptı. 1990 yılında Ulm Üniversitesinde başladığı tıp eğitimini  1997 yılında tamamladı. Aynı yıl Ulm Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’nda çalışmaya başladı. Prof.Dr. Ziya Kaya Üniversitede çalışmasının nedenini ‘ Aynı anda hem hastaları en son technologi ile tedavi etme imkanına sahip olmak, hem araştırma yapıp hastalıklar nasıl gelişir diye anlamak, yeni tedavi yöntemleri geliştirmek, hem de tip öğrencilerine eğitim vermek.’ şeklinde özetliyor.

Araştırmayı çok sevdiğini belirten Prof.Dr. Ziya Kaya Kalp Araştırma Derneği’nin verdiği bursla 3 yıl Amerika’da Baltimore kentinde The Johns Hopkins Üniversitesinde “Kalp Yetersizliği ve Immunologi „ üzerinde çalışmalar yaptı. 

Amerika’da Prof. N.R. Rose ile birlikte çalışmanın kendisi için büyük şans olduğunu belirten Prof.Dr. Ziya Kaya’nın hocası ile birlikte çalışmaları çok yüksek impactli araştırma dergilerinde makale olarak da yayınladı.2002 yılında tekrara Almanya’ya dönen Prof.Dr. Kaya, Heidelberg Üniversitesin Kardiologi Bölümünde çalışmaya başladı.

 Kardiologi bölümünde dünyaca troponin proteini kalp krizi diagnostiğinde kullanmayı etable etmiş biri olarak tanınan Prof. H.A. Katus ile yürüten Prof.Dr. Kaya, aynı zamanda kendine ait labaratuvar da kurdu. Burada kalp yetmezliği üzerine araştırmalarını devam ettiren Kaya kalp yetmezliği konusunda önemli bilgilere ulaştıklarını belirtti. 

Yaptıkları araştırmaların Devlet Araştırma Merkezi (DFG) ve Kalp Araştırma Dernekleri tarafından desteklendiğini ve 3 milyon Euro destek aldıklarını belirtti. Prof.Dr. Kaya’nın laborunda 1 teknisyen, 2 phD 3 tıp öğrencisi ve 1 postdoktorand çalışmakta.

2009 yılında doçent, 2012 profesör ünvanını alan Kaya 2010 yılından beri de Heidelberg Üniversitesinde kardioloji bölümünde ‘oberarzt’ olarak çalışmakta.   

***         


“Başarıya Koşan Doktorlarımız’’ın bu sayıdakı konuğu Prof.Dr. Ziya Kaya. Çok genç yaşta büyük başarılara imza atan hocamız çok yoğun işlerine rağmen bizi kırmadı röportaj isteğimizi kabul etti. Ve uzun uzun konuşma imkanımız oldu. Bizim için oldukça zevkli bir görüşme oldu. Hocamızdan yeni bilgiler öğrenmenin yanında başarılarına şahit olmak apayrı bir güzellik. Bu röportajın gençlerimize, tıp eğitimi alan öğrencilerimize ve Avrupa‘da yaşayanlara büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Sözü fazla uzatmadan sizleri röportaj ile başbaşa bırakalım. 


***

Avrupada tıp eğitimi almak zordur. Ciddi çaba ister. Siz alanınızda porfesor ünvanı aldınız. Bütün bu başarılar içersinde hiç zorlandığınız , çaresiz kaldığınız “ Benden bu kadar’ dediğiniz anlar oldu mu ? Olduysa nasıl mücadele ettiniz ?

        ZORLUKLAR AZMİMİ ARTIRDI              

Tüm bu başarılar çok çalışmakla ve çabayla olur. Eğer yabancı iseniz ve elinizden tutan veya size yol gösteren yoksa, herkesten daha fazla çaba göstermeniz, daha azimli olmanız gerekiyor. Bazı günler 10-12 saat klinik çalışmamın ardından evde de geç saatlere kadar çalışmalarımı sürdürdüğüm olmuştur. 

Ama hiç bir zaman çaresiz kalmadım veya benden bu kadar demedim. Zorluklar önüme çıktıkça daha azimli oldum ve daha çok çalıştım. Şimdiye kadar istediğim bir çok şeyi başardığım için çok mutluyum. Almanya’da bir üniversitede kardiyoloji bölümü başkanı “Ordinarius“ olmayı çok istiyorum. Şuan için çok zor gözüküyor. Bu posizyona gelebilmek için sadece başarı yetmiyor. Politik olarak destek ihtiyacının yanında çok geniş bir ağ kurmanız gerekiyor. Haliyle yabancı olmak, işçi aile çocuğu olmak ve size yön veren destekleyicinizin olmaması bu konuda dezavantajdır.

TÜRK KÖKENLİ HEKİM SAYISI YETERSİZ     

Maalesef Üniversite hastanelerinde halen çok az Türk kökenli doktorlarımız var. Bu da birbirimize destek vermemizi engeliyor. Mesela bizim bölüm Almanya’da en büyük kardioloji bölümlerinden birisi ve 100 e yakın doktor çalışıyor, sade benden başka Türk kökenli yabancı yok.  

Tarihi geriye alırsak,  sizin ilk okul orta okul dönemlerine götursek. Yine hekim olmak ister miydiniz ?  Bugünden farklı ne yapmak isterdiniz ?

Evet, yine doktor olmak isterdim, çünkü meslek zor da olsa çok güzel bir meslek. İnsanlara yardım etmek onlara umut vermek, hayat kurtarmak - Bundan güzel bir his ve duygu olamaz diye düşünuyorum.  Onun için de aynı şeyleri yapardım.

YÜKSEK EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ

Gençlere meslek seçiminde neleri tavsiye edersiniz ?

Bence yüksek eğitim çok önemli – insanın düşüncelerini ve ufkunu çok genişletiyor ve daha hayata güçlu ayakların üzerinde olmasıını sağlıyor, çok özgüven veriyor o kişiye. Hem almanya’da gerçekten her bölümde çaba sarf eden ve çalışmak isteyen ve başarılıolan icin devlet ve dernekler çok burs veya finansal destek sağlıyor. Almanya’da okuma imkanları çok iyi – gençlere tavsiyem – yılmadan en yüksek eğitimi almak hangi meslek dalında olursa olsun. Herkes yeteneğine göre seçmeli mesleğini – çünkü seçtiği meslekten zevk alırsa her zorlukları aşabilir ve başarılı olur diye düşünuyorum. Eğer mümkünse dış ülkeye de gitmelerini tavsiye ederim. Eğitimleri süresince. Bunun kariyerlerinde katkısı çok büyük olacaktır.   

Bir hekim olarak sağlıklı kalmak için neler yapıyorsunuz ? Spor yapıyor mususuz ? Hangi, takımı tutuyorsunuz ?

Çok sebze ve meyve yiyorum, yağdan kaçınıyorum, sigara içmiyorum. Futbol ve yüzmeyi seviyorum. Fenerbahçe’yi tutuyorum takım olarak. 

Göçmenlerle Almanlar arasında sağlık yönünden bir kıyaslama yapmamız gerekirse ‘  Üç olumlu, üç olumsuz ’ ne diye biliriz ?  ( Mesela olumsuz olarak Türkler çok sigara içiyor (?) Veya yağlı  yemekler  yiyor. Buna benzer üç olumlu ve üç olumsuz örnek verebilir misiniz ? )

Söylediğiniz gibi Türkler çok sigara içiyor, yağlı yemekler yiyor az hareket ediyor ve az spor yapıyor – az okuyor ve  sağlık üzerinde genelde daha az bilgileri var- hastanede onlara hastalıkları ile ilgili anlatılanları bazen anlamakta zorlanıyorlar. Olumlu yönüne baktığımız zaman: aile baği Türklerde daha iyi, hastalarına bakıp ziyaret ediyorlar. Gençler evlerinde yaşlı annelerine babalarına bakıyor. Yani yaşlı bakım merkezlerine vermeyi pek tercih etmiyorlar. 

Tatilde, boş zamanlarınızda  en çok neler yapmak istersiniz ?
Dış ülkelere tatile çıkmak, arkadaşlarla buluşmak sohbet etmek, sinemaya gitmek, ailemle beraber olmak en çok tercih ettiğim durumlardır.

İNTERNET BAĞIMLILIĞI             
Malumunuz çağımız internet, bilgisayar çağı. Ve gençler zamanlarının büyük bir kısmınıinternete geçiriyor. Bu konuda neler demek istersiniz ?

İnterneti nasıl kullandığınıza bağlı orada çok önemli bilgilerede alabilirsiniz. 
Önemli olan bağımlılık haline gelmemesi - tüm boş zamanızınızı orda geçirmemelisiniz. Bence herşey kontrolu ve bağımlı hale gelmeyecek şekilde kullanılmalı. İnsanlar normal işlerini aksatmamalı ve arkadaş bağılarını birebir görüşerek onlara zaman ayırarak geçirmeli. 

DOKTORLAR TOPLANTISI
Başta Almanya olmak üzere Avrupa’daki Tükçe konuşan hekimler arasında diyalog yok denecek kadar azdır. Veya yetersiz denebilinir. Diyaloğun pekişmesi için neler yapılmalı ?

Avrupa’daki doktorların düzenlenecek toplantılarla biraraya gelmesi sağlanmalı. Yılda bir kez dahi olsa böyle bir toplantı organizasyonunun çok faydalı olacağına inanıyorum. Yeni dostluklar, yeni işbirlikteliği oluşacaktır. 

Geçtigimiz aylarda  istanbulda Tükçe konuşan hekimler bir araya geldi. Bundan heberiniz oldu mu ?

Hayir olmadı. Olsaydı toplantıya katılmayı çok isterdim. 

Türk bilim insanı Aziz Sancar 2015 Nobel Kimya ödülünü aldı. Almanya’da doğup büyüyen ve eğitimini Almanya’da alan bir hocamız olarak Avrupa’da da günün birinde Nobel alan bir Türk bilim insanımızın çıkabileceğini düşünuyor musunuz ?

Öncelikle ben çok sevindim Aziz Sancar Nobel ödülünü aldığı için ve onunla gurur duyuyoruz ve onu içtenlikle kutluyorum. Evet eminim bir gün Avrupa’da yaşayan Türk bilim insanımızın arasından da Nobel ödülünü alacaklar çıkacaktır. Çok sayıda bilim insanımız araştırmalar yapmakta. Avrupa ‘Sancar’a gebe diyebiliriz. 

AİLEMİN DESTEĞİ       
Dileriz bu gerçekleşir ve biz de ‘ biz demiştik’ deriz...Tekrar size dönecek olursak başarınızıneye borçlusunuz ?

Başarımda ailemin çok büyük katkısı var, beni her zaman sonsuz desteklediler. Zor günlerimde de hep yanımda oldular. 

Avrupa Sağlık Dergisi Hakında düşünceleriniz ?

Çok güzel bir dergi kutluyorum sizleri. İnsanlarımıza önemli bilgiler veriyor. Daha yayılmasından yanayım.

Hocam röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz ve bize geniş zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Siz de araştırmalara önem veren bir hocamızsınız.  Çalışma ortamınızı gezerken ve çalışmalarınızı birebir gözlemlerken büyük gurur duyduk. Onurlandık. Dileriz  bu güzel çalışmalarınız ‘Nobel’le taçlandırılsın.

Çok teşekkür ederim. Ben de sizlere başarılar dilerim. Yapmış olduğunuz bu güzel çalışmanın uzun soluklu olmasını temenni ederim.
AdminAdmin