Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 05-07-2017 20:29

Sağlık ve Tedavi Sistemimiz göçmen toplumuna uygun halde mi?

Sağlık ve bakım sisteminin, Almanya’da yaşayan insanların yüzde 16’ sının göçmen ve Almanya’nın da bir göç ülkesi olduğunu kavraması ve buna cevap vermesi lazım.

Sağlık ve Tedavi Sistemimiz göçmen toplumuna uygun halde mi?
1960’lı yıllardan itibaren Almanya’ya göç eden işçilerden sadece az bir bölümü, birkaç yıl çalıştıktan veya emekli oldukdan sonra geldikleri ülkelere geri döndü. “Birinci Kuşak” göçmenlerden bir çoğu artık Alman vatandaşı oldu, çocukları ve torunları burada doğup büyüdüler. Bu sebepten dolayı Alman sağlık, tedavi ve sosyal sisteminin, kendisini bu “yeni” hedef kitleye nasıl ayarlayacağı zaman  zaman  tartışılıyor.  Bazı eyaletlerde,  Müslüman emeklilerin ihtiyaçlarına  göre bakım yerleri açıldı,  başka yerlerde ise hastanelerin çok kültürlülüğe açılımı veya göçmenlerin bakım mesleklerine daha fazla katılımı düşünülüyor.  Ama sağlık hizmetinde ve  bakımındaki çeşitliliğe, farklılıklara, verimliliğe, çok kültürlülüğe, çok dilliliğe ve erişebilirliğe bakıldığında, genel konsept ne durumdadır? Mesela bakım hizmetinde sadece  Almanca  konuşulur ve bundan faydalanacak insanlar bu dili yeterli seviyede anlayamazsa, işte o zaman bu, hizmetlerin göçmenler için ulaşılır durumda olmadığı anlamına gelir. Bu, bakım danışmasında başlar ve hizmetin kendisine kadar devam eder. Farklı hedef kitlelerin çeşitli ihtiyaçlarına uygun ve adil biçimde cevap verebilmek için; kültürel farklılıklara dikkat eden, bakımda kültürel bilgiye sahip uzmanlara ihtiyaç vardır. Bu, yemeklerde başlar ve örnek olarak domuz etinin kullanılmaması konusunu kapsar veya farklı kültür veya dinlerdeki bayramların ve özel günlerin kutlamasına kadar uzanır. Ancak buna finansman açısından bakıldığında gerçekten yapılabilirliği var mıdır? Demografik değişim göz önünde bulundurulduğunda, şu anda dahi bakım sisteminde ciddi para sıkıntısı yaşanmaktadır. Bu soruyu cevaplarken, şunu da dikkate almamız gerekir; AB içerisinde, AB vatandaşı olmayan ancak en az 5 yıldır yasal ve sürekli olarak AB’de ikamet eden herkesin, sağlık ve sosyal alanlar da dahil olmak üzere,  butün hizmetlerden faydalanma hakkı bulunmaktadır. Yani hukuki açıdan bu işçi göçmenler, vatandaşlıklarına bakılmaksızın, hizmet konusunda aynı haklara sahiptirler.

Diğer  yandan ise göçmenleri bakım uzmanları olarak da görmek gerekir. Bakımdaki farklı kültürler konusundaki duyarlılığı ve çok dilliliği gerçekleştirmek için sadece hizmeti herkese açmak yetmez, aynı zamanda çok dilli ve kültür bilgisi olan eğitimli insanlara da ihtiyaç vardır. Aynı şekilde, tek dile sahip insanlara da çok kültürlülük konusunda eğitim alabilme olanakları sunulmalıdır.  Genel itibariyle sağlık ve bakım sistemi, Almanya’da yaşayan insanların yüzde 16’sının göçmen ve Almanya’nın da böylece bir göç ülkesi olduğunu kavraması ve buna cevap vermesi lazım. Sistemlerin bu yönde değişmesi gereklidir.

AdminAdmin