Dr. med.Burak Erdoğmuş
Başarıya Koşan Doktorlarımıza bu kez Viyana’dan bir hekimimizi konuk ettik. Başarı ve azmiyle çevresinde büyük taktir toplayan Dr. Burak Erdoğmuş sonradan Avrupa’ya gelen doktorlarımıza örnek olacak başarı grafiği sergilemekte. Tıp eğitiminin zor olduğunu, zaman zaman sıkıntı yaşadığını buna rağmen hiç umutsuzluğa kapılmadığının altını çizen Dr. Erdoğmuş başarı dolu hayat hikayesini okurlarımızla paylaştı.
Fazla uzatmadan sözü sorulara bırakalım.
***
Öncelikle okurlarımıza kendinizi tanıtır mısın ?
1971 yılında İstanbul’da doğdum. Kadıköy Anadolu Lisesi’ni bitirdim. Ardından İstanbul Ünıversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde tıp öğrenimini tamamladım. Daha sonra 4 yıllığına Viyana’ya Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ihtisası yapmaya geldim. Bütün planım 4 yıl Viyana Tıp Fakültesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ihtisasımı yapıp sonunda Türkiyeye geri dönmekti. İhtisasın son yılında Avusturyalı olan eşimle tanıştım.
NEDEN VİYANA ?
Böyle olunca bütün planlar değişti. Türkiye’de Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon alanında uzmanlık denkliğimi alıp tekrar Avusturya’ya geri döndüm. Viyana ve çevresinde yaşayan yaklaşık 150.000 kişilik Türk nüfusu göze alınca, onlara iç hastalıkları uzmanı olarak çok yardım edebileceğimi düşündüm. Böylece ikinci ihtisasım olan iç hastalıklarına başladım. İhtisasımın ilk 2,5 yılını Almanya’da Dresden yakınlarındaki Pirna şehrinde yaptım. Sonra tekrar Avusturya’ya dönerek Viyana Tıp Fakültesinde iç hastalıkları ihtisasımı bitirdim. Viyana’daki bir belediye hastanesinde iç hastalıkları uzmanı olarak çalışıyorum. Ayrıca Viyana’nın 8. bölgesinde muaynehanem bulunmakta. Evliyim ve 3 kızım var.
TIP EĞİTİMİ ZORDUR
Tıp eğitiminizi İstanbul’da aldınız. Tıp okumak nasıl, zor mu ? Nerede tıp eğitimi daha zor? Avusturya mı, Türkiye mi?
Tıp eğitimi dünyanın her yerinde en zor eğitimlerden biridir. Zaten süresi bir çok eğitimden daha uzundur. Bazı ülkelerde 5 yıl sürmesine rağmen çoğu ülkede bu süre 6 yıldır. Çalışmadan tıp fakültesini bitiremezsiniz. Ben tıp eğtimim boyunca bir çok kez özellikle imtahan dönemleri sabahlara kadar ders çalışırdım. Türkiye’de ya da Avusturya’da tıp öğrenimi daha zordur diye bir şey diyemem. Özet olarak öğrendiğiniz anatominin, fizyolojinin, mikrobiyolojinin veya hastalıkların dünyanın hiç bir yerinde birbirinden farkı yoktur. İki ülkede de sonuçta geçmesi zor veya kolay hocalar vardır. Bunu iki ülkede de bütün öğrenciler bilirler ve ellerinden geldiği kadar daha kolay hocalardan imtahana girmeye çalışırlar. Ben Türkiye’de ki tıp eğitiminden sonra tıp diplomasını eşitlemek için Avusturya’da yaklaşık 10 tane imtahana giridim. Bunun için bunları çok iyi biliyorum.
HEP UMUTLUYDUM
Eğitim hayatında hiç umutsuzluğa kapıldığınız oldu mu ?
Hiç “ Bu iş olmayacak” dediniz mi ?
Esasında benim zamanımda Türkiye’de tıp fakültesine girmek bitirmekten daha zordu. Tıbba girebilmek için çok zor olan bir üniversite sınavını kazanmanız lazımdı. Tıp fakültelerinde okurken umutsuzluğa hiç kapılmadım.
Tabii her öğrenci gibi bazı imtahanlardan kaldık, sonra tekrar çalışıp geçtik. Tam zamanında yani 6 senede tıp fakültesinden mezun oldum. Türkiyede daha tıp eğitiminden daha zor olan hatta bazı doktorları bunalıma ve umutsuzluğa sokan mezuniyet sonrası bir ihtisas kadrosu bulabilmektir. Bunun için gerçekten zor olan bir TUS imtahanı vardır. Çok sayıda doktor, az sayıdaki kadroya girebilmek için birbiri ile yarışır. Ancak ben Avusturya’da ihtisas kadrosu imkanı bulduğum için bu zor imtahana girip stres çekmek zorunda kalmadım. Bu bakımdan şanslıydım.
Bir hekim olarak Avusturyadaki yabancıların sağlık sistemindeki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Avusturya’nın gerçekten çok iyi bir sağlık sistemi vardı. Tabii son yıllarda nüfusun yaşlanması , az da olsa nüfusun artması, gençlerin doktorluğa yönelmemesi veya tıbbı bitiren genç doktorların daha iyi şartlar sunan kuzey ülkelerine gitmesi Avusturya sağlık sistemine zarar vermeye başladı. Tabii bundan ilk etkilenen yabancılar oluyor. Çünkü daha iyi sağlık hizmeti alabilmek maddi güçle orantılı oluyor. Genelde yabancıların maddi durumları çok iyi değil.
TEDAVİDE DİL SORUNU
Bu da sağlık hizmetini etkiliyor. Ayrıca bir önemli problemde dil problemi. Türk hastalar dertlerini yeterince anlatamayınca gerekli tedavileri alamıyorlar. Alsalar da bazen anlamadıkları için tedaviyi yanlış uyguluyorlar. Hastalıklarını tam bilmiyorlar. Bazen yanlarına tercüman olarak küçük çocukları alıyorlar. Onlar da olayları tam anlamayınca bir çok şeyi yanlış tercüme ediyorlar. Böylece olaylar iyice karışıyor. Zaten Türk hastaların beni tercih etmesinin en büyük nedeni benimle aracısız tam olarak anlaşabilmeleri. Yabancıların sağlık sisteminden tam olarak yararlanabilmeleri için onlara kendi dillerinde onlara yol gösterilmesi lazım. Bilgilendirme toplantıları ya da broşürlerle sağlık sistemi hakkında bilgi verilmeli.
Bize zaman ayırdığıniz için teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim. Ayrıca vatandaşlarımızın yeni yılını kutlar, esenlikler dilerim.
