Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 07-01-2019 21:39

11.PERON...Bir yanı memleket,bir yanı gurbet.

Buna rağmen bir yanımız memleket kokuyor hepimizin. Zamanla alışırız dediklerimiz aslında içimize sinmese de zorunlu olarak kabullendiklerimizden ibaret hayatlarımız var bizim. Gurbette böyledir. Anlatılmaz yaşanır. Sevgiyi ve hasreti bir arada barındırır.

11.PERON...Bir yanı memleket,bir yanı gurbet.
Kelimelere dökemediğimiz bazı duygular vardır, sevgi gibi. hasret gibi. Nasıl anlatacağımızı bir türlü bilmediğimiz duygulardır bunlar. Ama gün gelir sohbetin birinde, bir cümle kurulur ve « işte tam da bunu anlatmak istedim, tam da böyle hissediyorum » diye haykırırsınız. 

HAYALLERİNİN PEŞİNDE
Gurbette böyledir. Anlatılmaz yaşanır. Sevgiyi ve hasreti bir arada barındırır. Bunu daha dile bile getiremezken okuyabilmek güzel bir telaş yaşatıyor insana. Gökhan Duman’ın Vadi yayınlarıyla karşımıza çıkan “11. Peron” adlı kitabı, hayallerinin peşinden yollara düşen Türklerin hikayelerini ele alıyor. 

Gurbeti yaşayan ilk nesil olmasak da, dedelerimizden duyduğumuz hikayeler kanımıza işlemiş. Bunun yanı sıra, her zaman duyduğumuz o cümle kulaklarımızda çınlıyor     « Biz orada da burada da gurbetteyiz »
 
   HERŞEY GÜZEL BİR GELECEK İÇİN        

1960’larda çıkılan yolların bu denli uzun ve meşakkatli olacağından habersiz olan büyüklerimiz, sırf bizlere güzel bir gelecek hazırlayabilmek için bunca zahmete katlandı. Kitabın kapağına atılan başlık bile bilindik ve bizden. Bir yanı memleket bir yanı gurbet olan hayatlar dokumadık mı hepimiz ? 
Nesiller öncesi çıkılmış yollardan birinde buluyoruz kendimizi. Yaşanmış olaylardan ibaret olması ve tarihe dair alıntılar, gazetelerden, arşivlerden araştırılmış bilgilerle bu eser kendini daha bir tamamlamış. 

‘BİR GÜN DÖNECEĞİZ-ARTIK GİTMEYİZ’ 
                   
Başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine belirli bir müddet için gelen ama temelli olarak kalanların hikayesi. Göçmen toplumunun zorlu yaşamını okuyacaksınız her sayfada. « Bir gün döneceğiz » diye hazır tutulan bavullardan, « artık gidemeyiz » dediğimiz sohbetlere geçtik. 
Bir yanımız memleket kokuyor hepimizin. Zamanla alışırız dediklerimiz aslında içimize sinmesede zorunlu olarak kabullendiklerimizden ibaret hayatlarımız var bizim.  İlklerde bizi güle oynaya karşılayan ve saygıya değer bulan Avrupa’lılar sonlarda sayımızın artmasıyla ırkçı tavırlarla yargılar oldu. İlk gelen nesil dil sorunu çekerdi, biz ayrımcılık sorunu çekiyoruz.    

   BAZEN GÖZLERİNİZ DOLACAK       
Bu durumu Avrupa’da yaşayan tüm Türk toplumunun hikayesini bulacaksınız bu kitapta.  Bazen gözleriniz dolacak belki, eskileri hatırlayacaksınız. Bazen bir tebessümle karşılayacaksınız o güzel anıları. Bu yabancı ülkelerde nasıl da bir Türk gördüğümüzde bizden biri diyebiliyorsanız, 11. Peron’da bizden bir parça. 

Bir yudum vakit ayırıp sayfalarını karıştırmanızı tavsiye ediyorum. Pişman olmayacaksınız.

AdminAdmin