Zor bir 2015‘i geride bıraktık,

2015 yılının bu son yazısı ile tekrar siz, okurlarımla birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Zor çetin bir yılı geride bıraktık. Hayatın tüm alanında zor sınavlar verdik, vermeye de devam ediyoruz. Güzel şeyler olmadı mı ? Tabi ki oldu. Bunlardan biri de II.Türk Tıp Kurultayı. Bu sene de 29 Ekim – 31 Ekim tarihleri arasında II. Türk Tıp Dünyası Kurultayı yapıldı.

     YALNIZ DEĞİLİZ     

Başarılı çalışmalarından dolayı Sağık Bakanlığı  Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürlüğü personeline ve Dr. Öner Güner ve Dr. Selami Kılıç’ a  teşekkür etmek gerekir.

Bu sene ikincisi düzenlene bu kurultayda Türk hekimlerinin başarılı çalışmaları ve buluşları, değişik çalıştay toplantılarında sunuldu . Yurt dışında değişik ülkelerde başarılı olmuş sağlık elemanlarına sahip çıkmak çok harika bir olay. Kendimizi yurtdışında yaşayan hekimler olarak yalnız olmadığımızı hatırlattılar. O bakımdan Sağlık Bakanlığı’ne ve toplantıda emeği geçen herkese  bir kere daha tebrik ve teşekkür etmek istiyorum.

       İSTEKLERİMİZİ İLETTİK...     

Bu kurultay ile ilgili  yazılacak çok şey var. Beni en çok sevindiren  konu ise, Avrupa’da ki sağlık elemanlarını biraraya getirmek ve aralarında kaynaşmayı sağlamak için Bakanlığın  istekli olması ve her türlü çalışmaya açık olması.

Bu kurultay da ben yurt dışındaki Türk Diş Hekimlerini temsil ettim. Bundan sonraki kurultaya davet edilir ve tekrar sunum yapma şansım olursa, Avrupa’daki Türk Diş Hekimlerinin titrları ile ilgili düşüncelerimi de anlatmak isterim. Bundan sonraki kurultayda , diğer sağlık branşlarında ki arkadaşların da temsil edileceğini ümit ediyorum. Bu kurultayda sivil toplum kuruluşları olarak tartıştıgımız konular, Türkiye’de ve Avrupa’daki sağlık sistemleri, yurt dışında yaşayan göçmenlerin, sığınmacı ve değişik sebeplerle yurtdışında yaşayanların sağlık sorunları konuşuldu.

      AVRUPA’DA BÜRO AÇALIM      

Özellikle Avrupa’da yerleşik Türkiye kökenli insanların sağlık sorunlarının  ve çözüm yollarının tesbit edilmesi ile ilgili çalışmalar maalesef çok yavaş ilerliyor.

Biz Avrupa Türkiye Sağlık ve Sağlık Turizmi Dernekleri olarak iki yıldır bakanlığa bir öneride bulunuyoruz. Biz diyoruz ki ; Avrupa’da her ülkede degişik branşlardaki sağlıkçılarla bir toplantı yapalım. Hekimler, hemşireler ve diğer sağlık çalışanlarından kendi branşlarında karşılaşılan sorunları  belirliyelim. Tüm bu ülkelerde yapılacak toplantılardan sonra ortak bir sağlık eylem planı yapalım.

Brüksel veya Strasburg’da bu sağlık eylem planını Avrupa Topluluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlarına sunup yazılı olarak verelim.  Ayrıca bu iki şehirden birinde de Avrupa yaşayan veya Avrupalı olmuş Türkiye kökenli insanlarımıza yardımcı olmak ve Türkiye ile bir sağlık köprüsü oluşturmak amacı ile bir büro açalım.  Bu projeyi gerçekleştirmek için gerekli maddi ve manevi destek Sağlık Bakanlığı’nda var.  Yeter ki üst düzey bürokratlarımız  bu konuya ilgi duysunlar ve yardımcı olsunlar.

     ÖNERİLERİMİZ DİNLENDİ   

Sağlık turizminde tedavi sonrası kontroller, oluşabilecek komplikasyonların tedavi edilmesi ve tedavi öncesi bilgilendirme  ile ilgili çalışmaların yapılması da önerildi.
Diploma denkliği, yurt dışında  ve yurt dışından tıp eğitimi,  yaşlı bakımı  konusun da kişilerin eğitilmesi için olanakların hazırlanması ve  bu eğitilmiş sağlık personelinin  yaşlılara hizmet etmelerinin sağlanması ile ilgili çalışmalar yapılması da önerildi. Ben Türkiye’den mezun Diş Hekimleri’nin de Akademik  titr sorununu dile getirdim. Tüm arzumuz bu önerilerin gerçekleşmesi.

      UYUŞTURCU YA KARŞI UYARI  

Kurultay kadar önemli bir diğer konu da Avrupa’daki gençlerimizi rahatsız eden uyuşturucu ve uyarıcı ilaçlar  ve sentetik zehirlere karşı mücadele.Bu Avrupa’da yaşayan  gençlerimizin  önemli bir sağlık sorunu . Bu konu da gerçekten iyi bir mücadele vermeliyiz. Bu mücadele de ailelerden fazla bir şey beklenemez. Çünkü Avrupa’ da yaşayan Türk toplumunu büyük bir kısmı maalesef  eğitim yönünden zayıf. Genellikle Anadolu’dan gelmiş ve en büyük amacları Avrupa’da kazanıp Türkiye’ye yatırım yapmak olan bir toplum. Çok büyük eğitim sorunu olan insanlar. İki kültür arasında kalmış ve bunalıma girmiş bir gençlik ve çıkış için sarılınınan  uyarıcı ve uyuşturucu zehir .
      Gençlerimiz kurtaralım. Bu nedenle değişik ülkelerde ki bu tip zehirlerle mücadele eden kurumlar ile birlikte , gençlerimize ve ailelerine yardımcı olalım... Sentetik olarak işlenen ve  ve alışkanlık yapan maddeler gençliğin en büyük düşmanıdır.
Ben bir diş hekimiyim. Mümkün olduğu kadar konumum dışında yorum yazmak istemem. Ama dünyadaki son gelişmeler ve özellikle bölgemizde yayanan olayları Avrupa’da yaşayan bir vatandaş olarak büyük bir kaygı ile izliyorum.

 ‘YURTTA SULH CİHANDA SULH’

Türkiye’de son zamanlardaki oluşan olaylar bizleri üzmekte ve endişelendirmektedir. Rus uçağının düşürülmesi,Irak’a asker çıkartılması  ve Suriye’deki olaylara karşı uygulanan politika , geleceğimiz için korku veriyor.
 Türkiye’yi savaşlardan uzak tutmak ve “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” Politikasını uygulamak isabetli olacaktır. Biz yıllardır birarada yaşadık, bundan sonra da yaşayabiliriz.
Tüm dünya ülkeleri siyasilerinin ve devlet adamlarının bu konuda çok duyarlı olması gerekmektedir.

  SAVAŞIN KAZANANI OLMAZ       

Dilerim yaşanan bu gerilim savaş ortamına dönüşmeden son bulur ve çevremizdeki ülkelerle dostluklarımız eski günlerine döner. Unutmamak gerekir ki savaşta kazanan taraf hiç bir zaman yoktur. Aynı şekilde güneydoğu’da ve Diyarbakır’da yaşanan olaylar da bizleri ziyadesiyle endişelendiriyor, üzüyor. 

Yazımı sonlandırırken 2016 yılının tüm insanlık için barış huzur getirmesini ve kansız, savaşsız bir 2016 yılı yaşanmasını dilerim.
                                          
Sağlıcakla kalın...

Serdar BEKLEN
         Dt. PhD
s.beklen@gmx.at