Prof. Dr. Utkan
Demirci, SANKO Üniversitesince düzenlenen bir toplantıya katılmak için geldiği
Gaziantep'te yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü verilerine
göre, erkeklerdeki sperm sayısının giderek düştüğünü ve yardımcı üreme
tekniklerine başvurunun artmaya başladığını söyledi.
Bu artışın organik beslenememe, hava kirliliği, bazı ilaçların etkileri gibi nedenlerden kaynaklandığını belirten Demirci, şunları söyledi:
"Çiftlerdeki kısırlığın yüzde 30-50 arası erkekler kısırlığı kaynaklı. Spermin ve erkek faktörünün tüp bebek ve diğer alanlarda da önemi artıyor. Son dönemde yapılan çalışmalar sperm kalitesinin, sperm seçiminin yumurta kadar önemli olduğunu göstermeye başladı. Özellikle insanlar daha geç yaşlarda çocuk sahibi olmaya başlıyorlar. Bu da giderek genetik, epigenetik ve çevresel etkenleri daha önemli hale getiriyor ve ilerleyen yaş da büyük sorun haline geliyor."
Prof. Dr. Demirci, tüp bebek tedavilerinde en iyi sperm hücresini seçebilmek için çeşitli yöntemler denendiğini, kendisinin de Stanford Üniversitesinde bu konuda çalışmalar yürüttüğünü anlattı.
"Tüp bebek tedavisinde milyonlarca sperm arasından en iyisini nasıl belirleriz" diye yola çıktıklarını vurgulayan Demirci, şöyle konuştu:
"Bu doğada nasıl oluyorsa onu taklit etmeye çalıştık. Sperm işlemesini tüp bebek merkezlerinde veya kadın doğum doktorlarının ofislerinde standardize edebilmek için bir teknoloji geliştirdik. Bu kapsamda infertilitenin teşhisinde de açıklar olduğunu fark ettik. Taşrada bir çift, kadın doğumcuya bebek sahibi olamadıkları için gittiğinde, o noktada problemin erkek kısırlığı olup olmadığını anlamak mümkün olamayabiliyor. Çünkü her klinikte spermin kalitesini ölçen 15-20 bin dolarlık aletlerden bulunmuyor. Bizim geliştirdiğimiz ve 'Spermcell' adını verdiğimiz teknoloji, 9 lira gibi maliyetle, cep telefonunu da kullanarak o kişinin durumunu kontrol edilebilmesine imkan tanıyor. Pahalı teşhis aletleri çoğu klinikte bulunmuyor. Biz bunu çok ufak, 9 liralık bir test halinde insanlara sunabiliyoruz."
Demirci, testin eczanelerden alınabilecek hale gelmediğini dile getirerek, "Öncelikle küçük il ve ilçelerde, şehir dışındaki ufak kadın doğum kliniklerinde, hastalarında erkek kısırlığı olup olmadığını anlamaya yönelik kullanmak isteyen veya pahalı makineleri olmayan kliniklerde, aşılama yapılan kliniklerde kullanılıyor. Özellikle bu alana kademeli olarak yaklaşıyoruz." dedi.
Bu artışın organik beslenememe, hava kirliliği, bazı ilaçların etkileri gibi nedenlerden kaynaklandığını belirten Demirci, şunları söyledi:
"Çiftlerdeki kısırlığın yüzde 30-50 arası erkekler kısırlığı kaynaklı. Spermin ve erkek faktörünün tüp bebek ve diğer alanlarda da önemi artıyor. Son dönemde yapılan çalışmalar sperm kalitesinin, sperm seçiminin yumurta kadar önemli olduğunu göstermeye başladı. Özellikle insanlar daha geç yaşlarda çocuk sahibi olmaya başlıyorlar. Bu da giderek genetik, epigenetik ve çevresel etkenleri daha önemli hale getiriyor ve ilerleyen yaş da büyük sorun haline geliyor."
Prof. Dr. Demirci, tüp bebek tedavilerinde en iyi sperm hücresini seçebilmek için çeşitli yöntemler denendiğini, kendisinin de Stanford Üniversitesinde bu konuda çalışmalar yürüttüğünü anlattı.
"Tüp bebek tedavisinde milyonlarca sperm arasından en iyisini nasıl belirleriz" diye yola çıktıklarını vurgulayan Demirci, şöyle konuştu:
"Bu doğada nasıl oluyorsa onu taklit etmeye çalıştık. Sperm işlemesini tüp bebek merkezlerinde veya kadın doğum doktorlarının ofislerinde standardize edebilmek için bir teknoloji geliştirdik. Bu kapsamda infertilitenin teşhisinde de açıklar olduğunu fark ettik. Taşrada bir çift, kadın doğumcuya bebek sahibi olamadıkları için gittiğinde, o noktada problemin erkek kısırlığı olup olmadığını anlamak mümkün olamayabiliyor. Çünkü her klinikte spermin kalitesini ölçen 15-20 bin dolarlık aletlerden bulunmuyor. Bizim geliştirdiğimiz ve 'Spermcell' adını verdiğimiz teknoloji, 9 lira gibi maliyetle, cep telefonunu da kullanarak o kişinin durumunu kontrol edilebilmesine imkan tanıyor. Pahalı teşhis aletleri çoğu klinikte bulunmuyor. Biz bunu çok ufak, 9 liralık bir test halinde insanlara sunabiliyoruz."
Demirci, testin eczanelerden alınabilecek hale gelmediğini dile getirerek, "Öncelikle küçük il ve ilçelerde, şehir dışındaki ufak kadın doğum kliniklerinde, hastalarında erkek kısırlığı olup olmadığını anlamaya yönelik kullanmak isteyen veya pahalı makineleri olmayan kliniklerde, aşılama yapılan kliniklerde kullanılıyor. Özellikle bu alana kademeli olarak yaklaşıyoruz." dedi.