“Hekim olmak istedim, eczacı oldum”

Her sayımızda gururla yayınladığımız “SAĞLIK SEKTÖRÜNDE KADINLARIMIZ” yazı dizimizin bu seferki konuğu München’den Goethe Apotheke’in sahibi eczacı Meryem Altuntaş oldu. Sağlık dünyasında önemli başarılara imza atan Altuntaş ile 8-9 yıl önce röportaj talebimiz olmuştu ama bu sayımızda mümkün oldu. Çok sayıda Türk vatandaşının yaşadığı ve Almanya’nın önemli şehirlerinden München’de eczanesi ile hizmet sunan Meryem Altuntaş ile başarısını, aynı zamanda hayatta karşılaştığı zorlukları nasıl aştığını sorduk. O da içtenlikle cevap verdi. Avrupa Sağlık Dergisi okurlarına zaman ayırdığı için bir kez de buradan Meryem Altuntaş’a teşekkür ederiz.

SAĞLIK SEKTÖRÜNDE| KADINLARIMIZ - 30-01-2021 22:20

“Hekim olmak  istedim, eczacı oldum”
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz ?  Almanya doğumlu musunuz ?
 
Hayır, Almanya doğumlu değilim. 1973 doğumluyum. 1981 yılında Almanya’ya geldim. Yani 8 yaşımda Almanya’ya ayak bastım. Almanya’ya ayak bastığımda ikinci sınıf öğrencisiydim. Ailede toplam  6 kardeşiz, kardeşlerimin içinde sadece ben sağlık okudum.
 
Neden tercihiniz eczacılık ? Bu konuda sizi kim etkiledi ?
Hekim olmayı çok istiyordum. Ama ne yapmaya tam karar vermiş değildim. Ne yapmak istediğimi tam bilmiyordum. O yüzden danışmana gittim, oradaki bayan notlarıma baktığında matematiğim ve kimyam çok iyi olduğu için bana eczacılık bölümünü önerdi. 
Ama ben yine tıp okurum diye eczacılığa başladım. Daha sonra eczacılık çok hoşuma gittiği için bu bölümde kaldım.
 
“DİSİPLİNLİ ÇALIŞMAK ÖNEMLİ ”              
 
Eğitim hayatınızda zorluklarla karşılaştınız mı, nasıl mücadele ettiniz ?
Tabi ki zorluklarla karşılaştım.Çalışmak, başarılı olmak her zaman zorluktur. Tabi ki sınav dönemlerinde zorluklar yaşadım. Geçemediğim veya geçmekte zorlandığım sınavlarda oldu. Bunun arkasında tekrar çalışmak tekrar öğrenmek, disiplinli bir şekilde derse odaklanmaktır. Bunun başka yolu yoktur. Başarının temelinde disiplin vardır. Disiplinli bir çalışma ile tüm zorlukları aşmak mümkündür.
 
Gençlerimize meslek olarak eczacılığı tavsiye eder misiniz  ?
Mutlaka. Çok güzel bir meslek. Türk toplumunda ikinci üçüncü kuşak Almanca’yı iyi konuşuyor, kendisini ifade edebiliyor. Fakat Almanca konuşamayan, kendisini ifade edemeyen birinci kuşak veya ikinci kuşak olarak veya evlenerek buraya gelen vatandaşlarımız için büyük ihtiyaç bulunmaktadır. Aynı dilde tıp üzerine ilaç üzerine konuşabilmek çoğu insan için kolaylaştırıcı bir yöntemdir. Vatandaşlarımıza kendi dilinde hizmet sunmak bize mutluluk vermektedir. 
 
    ‘TÜRKİYE’YE DÖNMEK İSTEDİM ’               
Üniversiteyi bitirdikten sonra diplomayı alınca neler yaptınız ?
 
Okul bitince ben Türkiye’ye  dönmek, Türkiye’de  hizmet vermek istedim.   Eczacıbaşına başvurdum, ama bir  türlü kısmet olmadı. Sonra burada kaldım. Akademik çalışmalara, doktoramı yapmaya karar verdim. Hem doktoramı yapıyordum, hem de eczanelerde çalışıyordum. Malumunuz öğrencilerin paraya ihtiyacı vardır. Çalışmak zorundadır. Daha sonra 2002 yılında  burada satılık bir eczane vardı Ben de üniversiteyi bırakarak eczaneyi satın alıp kendi yerimi açtım, kendi insanlarıma hizmet sunmaya başladım.
 
Eczanenizi açıtıktan sonra neler yaşadınız ? İlgi nasıl oldu ?
Büyük bir talep oldu. Bu talep benim için süpriz değildi. Doktoramı yaparken. eczanelerde çalışırken vatandaşlarımıza hizmet sunacak bir Türkçe konuşan eczaneye ihtiyaç duyulduğunu hissettim. Bu alanda büyük açık olduğunu ve bu işin başarıyla yapılacağına o dönemde inanmıştım.
 
 Bir eczacı olarak vatandaşlarımızın Kovid 19’a karşı tutumları nasıl ? Neler tavsiye edersiniz ?
Herkeste korku var. Herkes biran önce bitmesini bekliyor. Bilhassa birinci nesil evden çıkamıyor. Biz gençlere ihtiyaçları var. Yani Alman’larda hangi korku, hangi, tereddüt varsa Türk toplumunda da aynı. Vatandaşlarımıza mesafe konusunda tavsiyelerde bulunmak isterim. Biz çok sosyal bir toplumuz. Bu dönemde mesafemizi korumalıyız, sosyalleşmeli biraz ertelemeliyiz.
 
Bize zaman ayırdığımız için çok teşekkür ederiz. Son olarak söylemek istediğiniz birşey var mı ?
Toplum olarak zor bir 2020 yılı yaşadık. Hastalıklar, salgınlar, depremler.. vb.. 2021 yılında tüm bu sıkıntıların sora ermesi ve herkesin gönlünce bir 2021 yılı yaşamasını dilerim. Tüm vatandaşlarımızın yeni yılını kutlarım.  
Ayrıca Avrupa Sağlık Dergisi ve çalışanlarına başarı dolu bir yıl dilerim.
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
“Hayatta her an her şeyin değişebileceğini öğrendim”

“Hayatta her an her şeyin değişebileceğini öğrendim”

06-01-2020 - SAĞLIK SEKTÖRÜNDE| KADINLARIMIZ

“Gündüz bakım evlerinin sayısını artırmamız lazım”

“Gündüz bakım evlerinin sayısını artırmamız lazım”

20-06-2019 - SAĞLIK SEKTÖRÜNDE| KADINLARIMIZ