Prof. Dr. Yıldırım başarının sırrını açıkladı

Alman Implantoloji Birliği (DGI e.V.)’de Yönetim Kurulu Üyeliği de  yapan Prof. Yıldırım aynı zamanda Birliğin eğitim sorumluluğunu da yürümekte. Yoğun güdemine rağmen bize zaman ayıran Hocamıza teşekkür eder, başarılarının devamını dileriz. Avrupa Sağlık Dergisi

**

Biraz kendinizden bahseder misiniz ?

Tuncelli Nazimiye doğumluyum. İstanbul’da büyüdüm. Haydarpaşa Lisesi mezunuyum. Babam posta memuruydu. Diş hekimliğini İstanbul Üniversitesi’nde  okudum. 1988 yılından beri Almanya’dayım. Almanya ’da çalışmalarıma 1989 yılında başladım. Almancayı bu sürede öğrendim. 1993 yılında doktoramı yaptım. 2002 yılında da profesörlük tezimi verdim. 2005 yılında ise profesörlük ünvanımı aldım. Halen Aachen Üniversitesi’nde aktif ders veriyorum. Yeni bilimsel çalışmalarımız var. 6 domuzda deney yaptım. Şimdi 18 domuzda tekrar bir çalışmamız olacak. Bunun dışında laboratuvar deneyleri yapıyorum. Aachen ve Düsseldorf Üniversitesi’yle birlikte çalışıyoruz.

Yaşantınızda karşılaştığınız zorluklarla nasıl mücadele ettiniz?        

İnsan hayatı düz bir çizgi gibi değil, inişler-çıkışlar oluyor. Morali bozuluyor bazan herşeyi bırakmak istiyorsunuz. Ama hayatı uzun bir maraton gibi düşünmek lazım. Profesörlük tezimi verdiğimde birkaç saat uyuyup daha sonra sabahlara kadar çalışıyordum. 4-5 sene bu şekilde devam etti. Haydarpaşa Lisesi’ndeki fizik öğretmenimin“ Güneşi Doğur-   madan başarılı olunmuyor” sözünü unutamıyorum. Yani sabaha kadar çalışıp güneşin doğduğunu görmeyince başarılı olunmuyor.

Almanya’da profesör olmak kolay mı ?

Dili sonradan öğrenip profesör olmak kolay değil.  Hele bir yabancı için oldukça zor. Mücadele ve azimle sorunların üstesinden gelebiliyorsunuz.

Kendinize hiç zaman ayırıyor musunuz ?

Klinikteki işlerim, Ünivirsete de ders vermem,Implantoloji Birliği’deki görevim, seminer leri de katınca özel yaşantıma pek zaman kalmıyor. Ama halimden memnunum. Günlerim yoğun geçiyor.

“Türkiye diş hekimliğinde önemli adımlar attı ama...”

Dünya genelinde  bir değerlendirme yaparsak Türkiye ne durumda ?          

Alman diş hekimliği dünya standartlarının çok yükseğinde. Bunu kabul etmemiz lazım. Diyeceksiniz ki dünyanın en iyi diş hekimleri burda mı ? Hayır. Mesela Amerika’da Los Angeles’de, belki New York’ta dünyanın en iyi diş hekimlerini bulabilirsiniz. Ama bunlar bir kaç  tane. Genele baktığımız zaman muayenehaneler çok kötüdür Amerika’da. Normal sıradan bir muayenehane. Almanya öyle değil. Genele bakığımız zaman Almanya, İsviçre, Avusturya’nın bir bölümü dünya standartlarının çok yükseğinde. Türkiye’ye baktığımız zaman yeni gelişimler var. Özelli le son dört-beş yılda çok çok güzel gelişmeler oldu. Artık insanlar da temiz muayenehalerde tedavi olmak istiyor. Son 5 yıl için de Türkiye’de diş hekimliğinde, tıp bölümünde güzel gelişmeler var.

Türkiye’de diş tedavisine nasıl bakıyor sunuz ?

Burada tek kıstas para. Çok üzülerek söylüyorum. Bize gelen hastalara bakıyorum çok kötü tedavi edilmiş. Bu konuda Türkiye’deki diş hekimlerimizin daha duyarlı olmaları gerekmektedir. Herşey paraya kıstas edilmemeli. Biraz daha iyi bir planlama ile Türkiye’deki hekimlerin güzel şeyler yapacağına inanıyorum.

“Milletin ağız kokusu  ile mi uğraşacam ?

Diş hekimi olmayı lise çağların da mı düşündünüz ?

Hiç düşünmedim. Lisede hep makina mühendisi olmak istedim. Çok sevdiğim bir arkadaşım  vardı. Üniversiteyi de birlikte okumak istedik. Onun da iddiali diş hekimi olmaktı.Yolda yürürken bir diş hekimi muayenehanesi görünce ‘Allah’ım ne güzel meslek’ diyordu. Ben de arkadaşımı ‘Milletin ağız kokusuyla mı uğraşacaksın ?” der kolundan çekerdim. Üniversite sınavıda ilk iki tercihim mühendislikti. Arkadaşımın ısrarı üzerine 3. sıraya diş hekimliğini  yazdım. Tercihlerimde  başka da yoktu. Ne bir tıp ne de bir diş hekimliği. Ve sınavda diş hekimliğini kazandım. Arkadaşım ise mühendis oldu. Şimde haya tından o da memnun ben de...’