Toplum olarak Covid-19 salgının günlük hayatımızı etkileyen taraflarını görüyoruz. Günlük ölü sayısı, hastaların artış rakamları ve beraberinde gelen yasaklar bizleri en çok etkileyen konular. Her ülke ölümlerin minimuma indirilmesi için bir takım önlemler alıyor.
Ülke yöneticileri sürekli yeni konuşmalarla yeni yasakları açıklıyor. Bitmek bilmeyen sosyal izolasyon artık hepimizde bir bıkkınlık yaratmış olsa da, şimdilik hayatta kalmak için tek çaremiz olduğunu da biliyoruz.
KÜRESEL ÇAPTA SAVAŞ
Bir taraftan sağlık çalışanlarımız kendi canlarını ortaya koyarak hastaları tedavi etmeye çalışıyor, diğer taraftan bir çok araştırmacı bu illetten kurtulmamız için bir aşı arayışında.
Tüm bu çabaların yanı sıra, Covid-19 virüsünün küresel çapta yarattığı farklı savaşlar da var. Kapalı kapılar ardında verilen bu savaşların acımasızlığı, virüsün vahşetini aratmıyor.
VİRÜSE KARŞI AŞI
Bir virüse karşı aşı bulabilmek için öncelikle DNA üzerinde çalışma ekipmanlarına sahip bir laboratuvara ihtiyaç var. Araştırmacıların farklı deneyler sonucunda insana zararlı olmadan virüsü yok edebilecek bir aşı bulması gerekiyor ve sonunda bu bulunan aşının
çok sayıda üretimini sağlayacak donanımlı fabrikalar gerekiyor.
AŞIYI BULAN İLK ÜLKE
Dünya üzerinde bu unsurlara sahip ülke sayısı çok az. Bu yüzden Covid-19 aşısı için çalışma yapan ülkeler bellidir, Amerika, Rusya, Çin ve Avrupa Birliği ülkelerinden bir kaçı. Tabi küresel ölçekte çıkar sağlayan bir konu olması ülkeler arası savaşı da körüklüyor. Aşıyı bulan ilk ülke hem dünyaya kendini kurtarıcı ilan etme fırsatı yakalayacak, hem de aşının satışıyla önemli bir ekonomik pay elde edecek.
SİBER SAVAŞLARI
Aşı bulma çalışmaları yürüten laboratuarlara karşı saldırılar günbe gün artıyor. Amerikan gizli servisleri ilk siber saldırıların şubat ayında görüldüğünü açıkladı. Çinli korsanlar tarafından düzenlenen bu saldırı Kuzey Caroline üniversitesini hedef almıştı.
Çin Devlet Güvenlik Bakanlığının casusluk servisi için çalışan iki korsan, çabalarını belirli ilaç şirketlerine yoğunlaştırdı ve çeşitli ABD biyoteknoloji şirketlerinde çok sayıda saldırıya neden oldu.
New York Times gazetesinde yer alan bilgilere göre, Houstondaki Çin konsolosluğu, Çinli ajanlar tarafından aşı üzerinde çalışan araştırmacılar hakkında bilgi toplama karakolu olarak kullandığından dolayı kapatıldı. Çin kendi araştırmalarının yanı sıra diğer ülkelerin aşı araştırmaları hakkında da bilgi toplama çabasında.
HASTANEYE SİBER SALDIRI
Almanyanın Düsseldorf şehrinde bir hastaneye düzenlenen siber saldırıda, bir hasta hayatını kaybetti. Korsanlar yanlışlıkla hasta bakım ünitesine saldırdı ve hastanenin bilgisayar sistemlerinin tamamen çökmesine sebep oldu. Hastalar hakkındaki bilgilere erişimi kapattı. Bu nedenle bir hasta hayatını kaybetti.
Avrupa İlaç Ajansı da siber saldırılardan nasibini aldı. 9 Aralık tarihinde yapılan açıklamalara göre, ajansın bilgisayar ağı sürekli saldırılara maruz kalıyor. Açıklamalar yüksek seviyede ihtiyata rağmen, korsanların aşı konusunda belirli dosyalara ulaşmaya çalıştıkları yönünde.
FBIDEN UYARI MESAJLARI
Geçtiğimiz haftalarda FBI (Amerikan Federal Araştırma Bürosu) laboratuarlara yönelik uyarıları ve dikkat mesajlarını artırdı. Washington, Çin ve Rus korsanların listesini fotoğraflarıyla birlikte yayınladı.
Ekonomik olduğu kadar jeopolitik bir kazanç sağlayacak bu buluş için Avrupa ve Amerikadan korsanlar da diğer tarafa saldırı düzenlemede geç kalmıyor. Tüm bu suçlamalar politik anlamda gerginliklerin devam etmesinede sebep oluyor.
UMUTLAR 2021E
Aşı hakkında çalışan Türk firmaları bu konuda bir bilgi vermiş olmasa da, bu savaşların onları da teğet geçmediği aşikar.
Sonuç olarak aşının ilk deneyimleri pozitif görünüyor ve tüm dünyada virüsle mücadele kapsamında, toplumun bir çoğunun aşı olması virüsün yayılmasını önleyecek tek çare.
Tüm umutlarımız 2021in daha güzel haberler getirmesi.
Sağlıklı günler dilerim.